Telefon
WhatsApp

Arama Kararı Nasıl Olmalı ? Kimler Aranabilir ?

Hukuk alanındaki önemli makale, rapor ve bültenlere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Güncel yasal gelişmeleri ve uzman analizlerini inceleyin.

Arama Kararı Nasıl Olmalı ? Kimler Aranabilir ?

Arama Kararı Nasıl Olmalı ? Kimler Aranabilir ?

CMK Arama Kararı ve Hukuki Çerçevesi

Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), ceza yargılamasının nasıl yürütüleceğine dair kuralları belirleyen temel mevzuattır. CMK kapsamında arama kararı, ceza soruşturmalarında ve kovuşturmalarında delil elde etmek amacıyla şüpheli ya da sanığın üzerinde, evinde, işyerinde veya belirli alanlarda yapılan aramaları düzenleyen hukuki bir işlemdir. Arama kararı, kişinin temel hak ve özgürlüklerine doğrudan müdahale eden bir işlem olduğu için sıkı kurallara tabi tutulmuştur. Bu nedenle, gerek CMK’da gerekse Anayasa’da arama kararlarının hangi şartlar altında verilebileceği ve nasıl uygulanacağı net bir şekilde belirlenmiştir.

CMK Kapsamında Arama Kararının Hukuki Dayanağı

CMK'nın 116. maddesi, arama kararının ne zaman ve hangi koşullar altında verileceğini düzenlemektedir. Buna göre, arama kararı, bir suçun işlendiğine dair somut delillerin varlığı hâlinde, şüpheli ya da sanığın yakalanabilmesi veya suç delillerinin elde edilebilmesi amacıyla verilir. Yani arama kararının verilebilmesi için:

  1. Kuvvetli suç şüphesinin bulunması gerekir. Bu şüphe, somut delillere dayanmalıdır. Soyut veya genel bir suç şüphesi, arama kararı için yeterli değildir.
  2. Aramanın zorunlu olması gerekir. Yani arama yapılmaksızın delillerin elde edilemeyeceği ya da şüpheliye ulaşılamayacağı anlaşılmalıdır.

Arama kararı, bu iki temel şartı yerine getirmelidir. Hakim tarafından verilmesi gereken bu karar, kişinin temel hak ve özgürlüklerine müdahale içerdiği için titizlikle değerlendirilir.

Arama Kararının Verilmesi

CMK’nın 119. maddesine göre, arama kararı ancak hakim tarafından verilebilir. Ancak, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının da yazılı olarak arama emri verme yetkisi vardır. Bu durumda, yapılan aramanın sonuçları derhal hakime bildirilir ve hakim tarafından onaylanması gerekir.

Arama işlemi sırasında hukuk kurallarına uygun davranılmaması, kişilerin haklarının ihlaline yol açabilir. Bu nedenle, aramanın şekli, zamanı ve kapsamı kanunda ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Örneğin, gece vakti arama yapılması kural olarak yasaklanmış olup, ancak çok acil ve gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda bu kuralın istisnasına başvurulabilir.

Arama Kararında Aranacak Hususlar

Bir arama kararında bulunması gereken bazı önemli unsurlar şunlardır:

  1. Arama yapılacak yerin net olarak belirtilmesi gerekir. Bu yer bir konut, iş yeri, araç veya başka bir alan olabilir.
  2. Arama süjesi (arama yapılacak kişi) net olarak tanımlanmalıdır.
  3. Aramanın amacı açıkça belirtilmelidir. Yani hangi suçun araştırıldığı ve ne tür delillerin elde edilmesinin hedeflendiği karar metninde yer almalıdır.
  4. Aramanın süresi ve kapsamı da karar metninde açıkça yer almalıdır.

Hakimin verdiği arama kararı, ancak belirli bir suça yönelik olmalıdır. Kapsamı dışında kalan, başka bir suçla ilgili delil elde edilmesi durumunda, bu deliller çoğu zaman hukuka aykırı olarak kabul edilir ve delil niteliği taşımayabilir.

Arama Kararının Uygulanması

Arama kararının uygulanması da titizlikle yapılması gereken bir işlemdir. CMK’nın 120. maddesi uyarınca, arama yapılacak yere gidilmeden önce, Cumhuriyet savcısının veya hakimin izni alınmalıdır. Arama sırasında ise en az iki tanığın bulunması zorunludur. Bu tanıklar, genellikle arama yapılan yerin sahibi veya orada bulunan kişiler olur. Ayrıca, arama işlemi esnasında avukat bulundurulması da mümkündür. Arama sırasında elde edilen delillerin kayıt altına alınması ve uygun bir şekilde muhafaza edilmesi, delillerin geçerliliği açısından büyük önem taşır.

Koruma Tedbiri Olarak Arama

Arama, aynı zamanda bir koruma tedbiri olarak değerlendirilir. Koruma tedbirleri, bir ceza soruşturmasının ya da kovuşturmasının sağlıklı yürütülebilmesi için uygulanan geçici hukuki önlemlerdir. Arama da bu tedbirlerden biri olup, kişinin özgürlüğüne ve özel hayatına ciddi bir müdahale niteliği taşır. Bu nedenle aramanın ölçülü olması ve elde edilecek delil ile yapılacak müdahalenin orantılı olması esastır. Eğer bu denge kurulamazsa, yapılan arama hukuka aykırı hale gelir ve elde edilen deliller mahkemede geçersiz sayılabilir.

Yargıtay Kararlarında Arama Kararları

Yargıtay’ın arama kararlarına ilişkin verdiği kararlar, bu konuda önemli içtihatlar ortaya koymuştur. Özellikle, delillerin hukuka uygun elde edilip edilmediği, aramanın gereklilik ve ölçülülük ilkesine uygun yapılıp yapılmadığı gibi hususlar, Yargıtay kararlarında sıkça vurgulanmaktadır. Örneğin, Yargıtay bir kararında, arama kararının eksik veya yanlış düzenlenmiş olması nedeniyle elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğunu ve bu delillere dayanılarak verilen mahkumiyet kararının bozulmasına karar vermiştir.

Bu tür içtihatlar, arama kararı sırasında kanuna aykırı hareket edilmesinin sonuçlarını gözler önüne sermekte ve hukuka uygun davranmanın önemini vurgulamaktadır.

Sonuç

Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında arama kararı, suçla mücadelede ve delil elde etmede önemli bir araçtır. Ancak bu kararın hukuka uygun şekilde verilmesi ve uygulanması, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması açısından hayati öneme sahiptir. Arama kararları, yalnızca somut delillere dayanan kuvvetli şüphe hallerinde ve hakim kararıyla yapılmalıdır. Gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda savcının arama emri vermesi mümkün olsa da bu işlem, mutlaka hakim denetimine tabi tutulmalıdır. Yargıtay’ın arama kararlarına ilişkin içtihatları, uygulamada yol gösterici bir rol üstlenmekte ve hukukun üstünlüğünü sağlamaya yönelik önemli katkılar sunmaktadır.

Bu bağlamda, ceza yargılamasında arama kararlarının doğru bir şekilde uygulanması, hem adaletin sağlanması hem de bireylerin anayasal haklarının korunması açısından büyük önem taşır.