Telefon
WhatsApp

Boşanma Davasında Mal Rejimi Tasfiye Süreci

Hukuk alanındaki önemli makale, rapor ve bültenlere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Güncel yasal gelişmeleri ve uzman analizlerini inceleyin.

Boşanma Davasında Mal Rejimi Tasfiye Süreci

Boşanma Davasında Mal Rejimi Tasfiye Süreci

Boşanma Davasında Mal Rejimi Tasfiyesi

Boşanma davaları, eşlerin kişisel ve mali durumlarını kökten etkileyen süreçlerdir. Boşanmanın ardından eşlerin maddi durumunun nasıl düzenleneceği konusu en önemli meselelerden biridir. Bu bağlamda, mal rejimi tasfiyesi, tarafların evlilik birliği süresince edinmiş oldukları mal varlıklarının nasıl paylaşılacağını belirleyen hukuki bir süreçtir. Mal rejimi tasfiyesi, yalnızca boşanma davalarının değil, aynı zamanda evliliğin sona erdiği ölüm, gaiplik gibi diğer durumların ardından da gündeme gelebilmektedir. Bu makalede, mal rejimi tasfiyesi ile ilgili hukuki temeller, süreçte dikkat edilmesi gereken hususlar ve uygulamada karşılaşılan sorunlar ele alınacaktır.

1. Mal Rejiminin Türleri

Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 202 ve devamı maddeleri ile mal rejimi düzenlenmiştir. Mal rejimi, eşlerin evlilik sürecinde sahip oldukları veya edindikleri mal varlıklarının paylaşım esaslarını belirler. TMK’da dört temel mal rejimi öngörülmüştür:

  • Edinilmiş mallara katılma rejimi (TMK m. 218-241),
  • Mal ayrılığı rejimi (TMK m. 242-243),
  • Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi (TMK m. 244-255),
  • Mal ortaklığı rejimi (TMK m. 256-281).

Bu rejimlerden, eşler arasında aksi bir anlaşma bulunmadıkça yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli sayılır.

2. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi

Edinilmiş mallara katılma rejimi, evlilik süresince tarafların kazandıkları malların ortak mal kabul edildiği bir rejimdir. Bu rejimde her iki eş, evlilik sırasında kazandıkları mal varlıklarına "katılma alacağı" hakkına sahiptir. Ancak bu mallar, kişisel mallardan ayırt edilmelidir. TMK m. 220’de kişisel mallar tanımlanmıştır:

  • Eşlerden birinin yalnızca kişisel kullanımına yarayan eşyalar,
  • Miras yoluyla veya bağışlama yoluyla elde edilen mallar,
  • Mal rejiminin başlamasından önce eşlerden birinin sahip olduğu mal varlığı,
  • Manevi tazminat alacakları.

Edinilmiş mallar ise TMK m. 219’da şu şekilde sıralanmıştır:

  • Çalışma karşılığı elde edilen kazançlar,
  • Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarından ya da personele yardım amacıyla kurulan sandıklardan alınan ödemeler,
  • Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
  • Kişisel malların gelirleri,
  • Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

3. Mal Rejimi Tasfiyesi

Boşanma ile birlikte, eşler arasındaki mal rejimi sona erer ve mal rejiminin tasfiyesi gündeme gelir. Mal rejimi tasfiyesi, malvarlığının paylaştırılmasında takip edilecek usul ve esasları kapsar. Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde temel ilke, eşlerin, evlilik birliği içinde elde ettikleri edinilmiş mallar üzerinden katılma alacağına sahip olmalarıdır.

3.1. Tasfiye Süreci

Mal rejimi tasfiyesi süreci, TMK m. 235 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Tasfiye, öncelikle eşlerin sahip oldukları malların kişisel ve edinilmiş mallar olarak ayrılması ile başlar. Daha sonra, edinilmiş malların değeri tespit edilir ve her iki eşin bu mallar üzerindeki hakları hesaplanır. Katılma alacağı, edinilmiş malların net değerinin yarısı olarak belirlenir.

Eğer taraflar arasında anlaşmazlık varsa, mahkeme bu konuda bilirkişi incelemesi yapabilir ve tarafların beyanları ile kanıtlar ışığında mal varlığı tasfiyesine karar verir. Tarafların kişisel malları üzerindeki hakları korunur ve bu malların tasfiyeye dahil edilmesi mümkün değildir.

3.2. Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Mal rejimi tasfiyesi sürecinde tarafların sahip oldukları malların kişisel ya da edinilmiş mal olup olmadığının belirlenmesi, en kritik aşamalardan biridir. Bu noktada miras ya da bağış yoluyla elde edilen malların kişisel mal olarak kabul edilip edilmeyeceği, kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mal olup olmayacağı gibi hususlar önem arz eder.

Bir diğer önemli konu ise ziynet eşyalarıdır. Yargıtay kararları doğrultusunda ziynet eşyalarının, genellikle kadının kişisel malı olarak kabul edildiği görülmektedir. Ancak bu konuda eşler arasında farklı anlaşmalar yapılmışsa, durum değişebilir.

4. Mal Rejimi Tasfiyesinde Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Mal rejimi tasfiyesi sırasında uygulamada birtakım sorunlar yaşanabilmektedir. Bunlardan en yaygın olanları:

  • Mal beyanında eksiklik: Tarafların mal varlıklarını tam olarak beyan etmemeleri, tasfiye sürecinde zorluklara neden olabilmektedir. Özellikle, eşlerin birbirlerinden mal kaçırma amacıyla varlıklarını saklaması yaygın bir sorundur.
  • Katılma alacağının doğru hesaplanması: Katılma alacağı, edinilmiş malların net değerinin yarısı üzerinden hesaplanır. Ancak mal varlıklarının değerlemesinde yaşanan uyuşmazlıklar ve özellikle taşınmaz değerinin belirlenmesi gibi hususlar, hesaplama sürecini karmaşık hale getirebilir.
  • Bilirkişi incelemeleri: Mahkemelerin tasfiye sürecinde başvurdukları bilirkişi incelemeleri, taraflar arasında tartışmalara neden olabilir. Bilirkişi raporlarının doğru ve tarafsız olması, adil bir tasfiye için hayati öneme sahiptir.

5. Sonuç

Boşanma davalarında mal rejimi tasfiyesi, evlilik süresince kazanılan mal varlıklarının nasıl paylaşılacağını belirleyen oldukça önemli bir süreçtir. Türk Medeni Kanunu’nda yer alan düzenlemeler, eşlerin haklarını korumaya yönelik olmakla birlikte, uygulamada çeşitli uyuşmazlıklar doğabilmektedir. Bu nedenle, mal rejimi tasfiyesine ilişkin davaların uzmanlık gerektiren bir alan olduğu unutulmamalı ve tarafların hak kaybına uğramaması adına hukuki destek almaları önemlidir. Mal rejimi tasfiyesi, maddi hakların adil bir şekilde dağıtılması için hayati bir unsurdur ve bu sürecin doğru yönetilmesi, boşanmanın ardından her iki taraf için de adil bir sonucun elde edilmesini sağlayacaktır.